Beyaz Şifon Bluz ve Siyah Skinny Jean

Pazar, Mayıs 31, 2015
Sheinside alışverişimde bu sefer daha gündelik parçalar seçtim. siyah skinny jean ve beyaz şifon bluz her zaman her yerde giyilebilir, sade ve kullanışlı iki parça oldu. Özellikle beyaz şifon bluz çok işime yarayacak diye düşünüyorum. Bunu başka giysilerle de kombinleyeceğim. Güneşin yüzünü yine göstermediği bu hafta sonu da bitmek üzere. Az sonra hazırlanıp bir düğüne gideceğiz. Onu da başka bir postta anlatırım. Hepinize güzel bir hafta sonu dileyecektim ama geç kaldım :) güzel bir pazar akşamı diliyorum ve hazırlanmak üzere kaçıyorum...












Orkideler

Cumartesi, Mayıs 30, 2015

İşte böyle ikisi birden aynı zamanda çiçeklendi :) Ben aslında umudu kesmiştim epeydir. Ama Serhan sağolsun benim ihmal ettiğim zamanlarda bile suyunu verdi. Sonunda da çiçeklendi. Evde çiçekleri dökülmüş, yaprakları kötüleşmiş orkideniz varsa sakın atmayın. Sulamaya ve kötüleşen yaprakları keserek bakımını yapmaya devam edin. İlla ki açıyor sonunda.





Hem Sağlık, Hem Lezzet: Balık

Perşembe, Mayıs 28, 2015

Pişirmesi kolay, yemesi zevkli, hem sağlıklı hem de lezzetli, e bu balık yenmez mi :) Çok seviyorum balığı ve balık sofralarını. Benim için hiç bir şey deniz ürünlerinin yerini tutamaz, denizden ne çıksa yiyen gruptanım ben. Ne kadar yersem yiyeyim ağırlaştırmaz beni balık. Kocaman bir levreği mideye indirdikten sonra bile sofradan hafif kalkarsınız, öyle aceleyle değil ağır ağır yersiniz, balık her zaman keyiflidir.


Salatası olmazsa olmaz. 


Bu olmasa da olur :)



E üstüne tatlı bir şeyler de yemek lazım.


Bol balıklı, bol keyifli, bol kahkahalı sofralarınız olsun, afiyet olsun :)

Not: Heinz garlic sosu alın ve balık, tavuk, makarna sofrada ne varsa beraber yiyin, çok nefis, tavsiye ediyorum.




Alva Donna Exclusive Hotel&Spa

Çarşamba, Mayıs 27, 2015
İlk seyahatine dört aylıkken çıkan Öykütoş, ikinci seyahatini ise beşinci ayında yine Antalya'ya yaptı. Ailece ilk otel tatilimizi Belek Alva Donna Exclusive Hotel'de yaptık. Hem bu ilk tecrübeyi anlatmak, hem de kaldığımız oteli detaylı göstermek istiyorum. İyi ve kötü tecrübelerin okuyanların ne kadar işine yaradığını kendimden biliyorum. Daha önceden de Maxx Royal Kemer Resort tatilimizi bu yazımda anlatmıştım.

İnternette Alva Donna'yı araştırırken okuduğumuz olumlu yorumlar ve çocuk dostu olarak bahsedilmesi kararımızı olumlu etkiledi. Gidince gördük ki bizimki kadar küçük bebeklerden ziyade çocuklu aileler için tam bir cennet. Çocuklara çok geniş alanlar ayrılmış. Keşke Öykü 4-5 yaşında olsaydı demekten kendimizi alamadık. Gitmeden önce bebekle tatil acaba nasıl olur diye düşündük, ama çok şükür ki hiç sıkıntı çekmedik. Hatta bazen Serhan'la ikimiz beraber havuza girdik Öykü arabasında bize baktı, huysuzlanınca birimiz çıktı diğeri kaldı. Yemeklerde de yine pusetinde oturdu, ona da yoğurdunu ya da meyve püresini yedirdik. Bu arada anne sütünün yanında ek gıdalara başladık. Meyvelerden elma, armut ve muz püresi, yoğurt ve muhallebi yiyor. Miktarları az az yapıyorum birden yüklenmek istemiyorum, şimdilik fena gitmiyor bakalım. Oraların nemli havası Öykü'nün cildine de iyi geldi ve egzaması yok oldu diyebilirim, ta ki Ankaraya gelene kadar. Gelir gelmez kızarıklıklar ve kaşıntılar başladı.

Neyse dönelim tatile. Oteli ETS turdan erken rezervasyonla ayarladık. Bu şekilde yapınca fiyatlarda büyük fark oluyor. Girişte karşılama, resepsiyon, kat görevlileri ve garsonlar kısacası tüm personel son derece nazik ve ilgiliydi. Özellikle animasyon ekibine bayıldım, insanı bıktırmadan güleryüzle ve profesyonelce işlerini yapıyorlardı. Sadece şu var, rezervasyonda bebek yatağını istememize rağmen odaya girdiğimizde yatak yoktu. İstedik, beş dakika sonra geldi. Bu da kusur sayılmayacak kadar ufak mevzu neyse ki.

Beş yıldızlı otellerde her şey dahil konseptinde yemeklere genelde ölüp bitmem, ama bu sefer deneyip de kötü dediğim bir yemeğe rastlamadım. Hatta ne yediysem sevdim, aşçıbaşını da tebrik ettik bizzat. Bu da tabi gün boyu yememe sebep oldu, diyet filan şöyle dursun, günde beş öğün yemek yedim. Özellikle Türk gecesinde çiğ köfte ve midye dolmayı yan yana bulmamdan sonrasını hiç anlatmayayım :) 

Otel kalabalıktı, nerdeyse tamamı Rus. Havuz başı rengarenk bikinileri içinde baştan ayağa bakımlı Rus hatunla dolu. Benim hoşuma gitti, şezlongda dinlenirken kim ne giymiş ne sürmüş, saçı başı nasıl epey oyalandım. Ama hemcinslerimi uyarayım, eşini uçan kuştan kıskanan pimpirikli kadınlardansanız buralara pek yanaşmayın, tadınız kaçar :) 






İşte burda da plajda uyuyakalmış bi minik angry bird var :)



Bu arada ben fotoğraf çekmekten çekilmeye fırsat bulamadım. En az fotoğrafım olan tatil bu herhalde. Genelde Öykü'yü ve manzarayı fotoğrafladık galiba.




De lüx kısmında restoran hemen hemen boş gibi, büfe pırıl pırıl ve yemekler muhteşemdi. Öykütoşla babası yemeğe giderken...




Ve biz ♥



İkisi bir arada ♥♥



Çıkış günü geldiğinde hiç gitmek istemedik. Yurt içinde ve dışında o kadar yer gezdik ama dönerken bu kadar zor gelmemişti. Canımız tembellik yapmak istiyormuş, demek ki bu sefer böyle bir tatile ihtiyacımız varmış. Alva Donna oteli gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Özellikle küçük çocuğunuz varsa burada çok güzel vakit geçirecek emin olun. Otelin kendisi fotoğraflarda gördüğünüz gibi şık, temiz ve oldukça konforlu. Aklınızda bulunsun derim. Belek te pırıl pırıl güneş ve deniz havasından sonra dönüşte bizi canım Ankara'mın yağmuru karşıladı yine. Mayıs ayının sonunda hala ve ısrarla yağan yağmura, kapalı havaya ne desek bilemedik, isyan etmedik, kabullendik :) 

İşte böyleee...Bir tatili daha bitirdik. Doğum izni sağolsun, dönüşlerde çok da sendroma girmiyorum. Ne de olsa iş yok bir süre daha. Yaz daha yeni başlıyor, herkese güzel, sıcacık ve upuzunnn bir yaz tatili diliyorum...




Bunlara Bayıldım!

Pazartesi, Mayıs 25, 2015
Artık internet alışverişi hepimizin vazgeçilmezi oldu orası kesin. Özellikle yurtdışı alışveriş sitelerinde fiyatlar çok uygun ve ücretsiz kargo seçeneği var. Benim bildiğim sitelere en son eklenen CN Direct oldu. Sitede giyim, iç giyim, bebek giyim, makyaj, elektrikli aletler ve ev eşyalarına her şey var. İnceledim ve ilk beğendiklerimi buraya ekliyorum. Bu yazıyla beraber ilk siparişimi de vereceğim. Umarım fotoğraflardaki gibi olur. Gelen ürünü sizlerle de paylaşacağım fikir vermek için. İşte beğendiklerim:







Konya Meram'da Harika Bir Park: 80 Binde Devr-i Alem Parkı

Çarşamba, Mayıs 13, 2015
Alanya'ya sık sık gittiğimiz ve Konya bizim mola yerimiz olduğu için her sene defalarca ziyaret etmiş oluyoruz. Mevlana zaten her geçişte uğrak mekanımız, sonrasında bir etli ekmek yer Meram üzerinden yola devam ederiz. Yola devam ederken de istisnasız her seferinde Meram'ın güzelliğini konuşur şaka yollu "buralara mı taşınsak" filan deriz :) O kadar hoşumuza gidiyor yani. En son Alanya dönüşünde yine Meram'dan geçerken baktık yol üzerinde sağda bir park, 80 Binde Devr-i alem Parkı! Bu nasıl isim diye düşünürken hem mola vermek, hava almak için hem de merakımızdan kendimizi parkın içinde bulduk. Ah o ne güzel bir park öyle? İçinde tertemiz, kocaman masmavi havuzlar, ülkemizin kültür miraslarının minyatürleri, masal ve çizgi film kahramanlarının evleri ve kahramanların kendileri, son olarak bir de dinozorların bulunduğu T rex kısmı ile gez gez bitmiyor. Zaten 80 bin m2 üzerine kurulmuş. Biz bebekle beraber olduğumuz için hepsini hızlıca gezdik ama tekrar gideceğiz inşallah. Ben kendi adıma en çok masal ve çizgi film kahramanlarına bayıldım. Hele Red Kit ve Taş devri kahramanlarını görünce kendimden geçtim, Öykü'yü Serhan'a verdiğim gibi fotoğraf üstüne fotoğraf çektim durdum :) Biz yeni keşfettik ama açılalı bir sene olmuş bile. Yolunuz geçiyorsa mutlaka uğrayın gezin, çocuğunuz varsa yolunuz düşmüyorsa da gidin gezdirin. Çocuğunuz kadar siz de zevk alacaksınız emin olun.








Ve T Rex kısmında hareket eden ses çıkaran dinozorlar!



Ayrıca söylemeden geçmeyeyim parkın her tarafı pırıl pırıl tertemizdi, tuvaletler de dahil olmak üzere. Umarım hafta sonu daha kalabalık günlerde de bu halini koruyabiliyorlardır, kendilerini tebrik ediyorum cidden. Biz çok beğendik, beğendiğim her şeyi burada sizinle paylaşmayı seviyorum, belki birileri merak eder heveslenip giderse ne mutlu bana :)

Siyah Elbise

Cumartesi, Mayıs 09, 2015


Her zaman iş görür, her zaman günü kurtarır bu siyah elbiseler. Babetle gündüz, topuklu ayakkabıyla akşam, iş yerinde, yemekte her yerde kullanılır. Ben hala emzirmeden dolayı elbiselere geçemedim ama yakın zamanda lazım olacağını düşünerek şimdiden alıp dolaba ekledim. Nasıl olsa modası geçecek bir parça değil. Elbise: Sheinside 



Herkese mutlu bir hafta sonu diliyor ve öpüyorum ♥

Lacivert Beyaz Çizgiler/Stripes

Salı, Mayıs 05, 2015

Bebeğin beslenmesi, uykusu, cildi filan derken kendimizi de unutmasak bari :) Son alışverişten bir parça marine tarzı ceket, çok sevdim :) Pantolon, jean, tayt hepsiyle giyilebiliyor çok kullanışlı...


Ceket Sheinside 


Bebeklerde Alerjik Cilt ve Uyku Rutini

Salı, Mayıs 05, 2015
Eğer sizin de Öykü gibi alerjik cilde sahip bir bebeğiniz varsa beni iyi anlarsınız. Öykü'nün cildi aşırı kuru ve ilk aydan itibaren pul pul olup dökülüyordu. Doktor yoğun nemlendirme yapın dedi ve bize Bioderma ABC derm tavsiye etti. Ama ne yazık ki bu krem anlık yumuşatmadan başka bir işe yaramadı. Zamanla kuruyan yerler kabuk bağlamaya hatta kaşıdıkça sulu yara haline gelmeye başladı. Bunu ancak yaşayan bilir, o minicik elleriyle yüzünü kaşıyıp yırttıkça benim de içim parçalanıyor. Hatta ara ara dozu öyle artıyor ki tırnakladığı yerler resmen kanıyor. Bu raddeye gelince doktoru dermataloğa yönlendirdi. Teşhis zaten benim internetten okuduklarımdan anladığımla aynıydı: Atopik dermatit! Kortizonlu kremle geçici olarak yatışan ama tam olarak geçmeyen alerjik cilt rahatsızlığı. Bazı bebeklerde bir yaşında bazısında çok daha geç iyileşiyormuş. Benim yediğim içitiğim şeylerden bebeğe sütle geçebilir diye bana da diyet verdi doktor. İlk hafta süt ve süt ürünlerini yemedim. Çok zor oldu çünkü peynir, süt, ayran, yoğurdun yanı sıra içinde süt olan tatlıları, dondurmayı ve hatta peynir altı suyu içeren bisküvileri bile yiyemiyorsunuz. Öykü iyi olsun da gerisi önemli değil dedim başladım. Ama ne yazık ki bir gün iyi bir gün daha kötü şeklinde yüzündeki pullanma, kızarıklık ve kaşıntıları devam etti. Sonraki hafta süt ürünlerini
yemeye başladım yumurtayı kestim. Dün bir haftası doldu ama yine değişen bişey yok. Bu arada internette okumadığım yazı, girmediğim forum, blog kalmadı. Evde bir sepet alıp denediğimiz kremlerle dolu. Sonuç ise aynı :( Bazı günler nispeten daha yatışmış oluyor ertesi gün bakıyoruz kırmızılık ve kaşıntı şiddetle başlamış. Bioderma, Mustelanın cold cream ini kullandıktan sonra en son Mustelanın atopik ciltler için olan şu kremi bir nebze rahatlattı.
Onun dışında doktorun reçetesiyle eczaneden bir solüsyon hazırlattık yaranın sulanmasını engelliyor. Onu da sabah akşam sürüyorum. Bunlar tamamen geçirmiyor ama hafifletiyor. Eczacı bir tanıdığımız bi merhem hazırladı gece yatmadan onu da sürüyorum. Ne yapacağımızı şaşırdık, işe yarar umuduyla milyon tane şey denedik ama kalıcı çözümü bulamadık. Cilt problemi böyle, bir de gündüz uyku rutini oturtamadık. Geceleri bazen iki bazen üç defa kalkıyor buna bir şey diyemem, 4,5 aylık bir bebek sonuçta. Ancak gündüzleri de uymakta zorlanıyor. İnternetten araştırdığıma göre yine bir dolu seçenek var. Ağlatma yöntemi var mesela, yatağa koyup ağlar halde bırakıp belli aralıklarla kontrol ediyorsunuz. Bunu denedim ve hiç benlik değil, Öykü ağladıkça ben de içerde perişan oluyorum. Bir kere denedim ve yanına gittiğimde tırnaklarıyla yüzünü çizik içinde bırakmıştı ve parmakları bile kan olmuştu bir kaç dakika içinde. Onu öyle bulunca halimi tahmin edersiniz. Bu yöntem dışında Tracy Hogg un yatır kaldır yöntemi var. Bunu da denemeye çalıştım ama pek beceremedim. İşin özü şu, o bir bebek de olsa, bu onun büyümesi için şartta olsa Öykü ye bunu yapmak zorbalık gibi geliyor :( Biliyorum çok saçma ama hissettiğim bu. Hem onu ağlamaktan delirtmeden hem benim içim parçalanmadan ikimize de uyacak bir uyku metodunu acilen bulmam, yoksa da icat etmem lazım :) 

Blogger tarafından desteklenmektedir.